Tüm öğrendiklerimi, düşüncelerimi, davranışlarımı gözden geçirmem gerekiyordu. Ve öyle de yapmaya başladım.
Hayat amacımı arıyordum, neden buradaydım? İçimdeki boşluğun sebebi neydi, niye gönlümün bam teli kopuktu?
Yaklaşık 3 yıl boyunca kitapların satır aralarında, filmlerde, yerde, gökte, kendimi aradım, yaşam amacımı aradım.
İçsel olarak tatmin ve bütünlüğümü hissetmek istiyordum ama nasıl olacağını bilmiyordum, öğrenmem gerekiyordu.
Kendi olan insanları arıyordum, nasıl yaşıyorlardı, neler yapıyorlardı, iz sürüyordum.
Kendim olmanın ilk şartı fanatik derecede dürüst olmaktı, dürüstlük önce kendime karşı dürüst ve açık olmakla başlıyordu. Başkalarının bizi sevmesi veya kabul etmesi için olmadığımız gibi davranarak değil, her koşul ve şartta neysek o olmaktı. Büyük üstad Mevlanın dediği gibi; “ya olduğun gibi görün yada göründüğün gibi ol”un kendisi olmaktı.
Bu yolda uzun bir kendini keşfetmeye çalışma ve kabul etme süreci yaşadım. Geçmişimden bu günüme kendimi detaylı incelemem ve tüm yaşadıklarımla birlikte kendimi kabul edip sevmem gerekiyordu.
Bu yolda kitapların gerçek hazineler olduğunu gördüm. Bu yollardan daha önce geçmiş, kendisi olmuş, kendi içinden taşmış insanlar vardı ve tüm bildiklerini cömertçe paylaşıyorlardı, hepsine minnettarım.
Kitaplarda, kendimi ve hayat amacımı ararken, Bilinaçaltı konusu ana ilgi alanım haline gelmişti. Çünkü davranışlarımızın, düşüncelerimizin büyük çoğunluğu bilinçaltımızın otomatik pilotunun kontrolünde gerçekleşiyordu. Bilinçaltı konusunun hayatımın üzerinde etkisini anladıktan sonra bu konuda eğitim aldım ve bilinçaltımızı dönüştürmeyi ve onun bilgeliğinden yararlanmanın yöntemlerini öğrendim.
YENİDEN DOĞUŞ
Kendimi olduğum gibi kabul edip hayat hikayemi kucakladım.
Benimle birlikte bu günüme gelen güçlü yönlerimi kucaklayıp, bir arkeolog gibi üzerlerindeki tozu fırçaladım, parlattım. Bizim için altın kaldıraç olan “Bakış açımı” değiştirdim ve herşey değişti.
Değişim tam olarak içimden başlıyordu ve ben değiştiğimde herşey değişiyordu.
Dışsal Hayat amacım da, ben de olanı diğer insanlarla paylaşmaktı. Bencillik çerçevesinden bakmadığımda bütünlüğü yaşıyordum, tamamlanıyordum.
ÇOK ŞÜKÜR. Yeniden doğmuştum. Evren’le bir bütün, Evren Cihan Köse olmuştum.
VE BENDE OLANLARA BAKTIM
Gıda mühendisiydim, gıdaların üretim prosesleri ve sıvı gıda proses teknolojileri konusunda uzmandım.
Küçük yaşlarımdan itibaren iş hayatındaydım ve iş hayallerim hayatımın bir parçasıydı, iş fikri üretmeye bayılıyordum, iş fikri üretim fabrikasıydım.
Profesyonel iş hayatımda da girişimcilik ve yatırımcılık hep hayatımdaydı.
İnziva dönemimde hayatıma giren bilinçaltı konusunda ortalamanın üzerinde bilgi sahibi ve eğitime sahiptim.
Bu saydıklarım ve Bende olanların tamamına daha yakından baktım ve kendimi yeniden tanımladım
HİKAYEMİN ÖZETİ;
Kendimi ve Hayat hikayemi kucakladım.
Başta kendimden başlayarak, İnsanlara faydalı olmaya niyet ettim.
Beni ateşleyecek büyük hedefler belirledim.
İçimdeki sınırsız güce güvendim ve inandım.
Ve yola çıktım.
KENDİMİ YENİDEN TANIMLADIM
Kendimi Girişimci- Yatırımcı ve Hayırsever olarak tanımladım.
Deneyimlerimi insanlarla paylaşıp, nesillere aktarabileceğim girişimlerimi oluşturdum.
AKTİF GİRİŞİMLERİM;
Evren Girişim-Yatırım A.Ş., Farkproses, Tankçı, Vegaturka, Humanproses, Evren organizasyon, Vakf-ı Evren.